İtalyancada "ne" adılı (zamiri) "ondan, bundan, onunla ilgili, oradan, buradan," gibi anlamlarda kullanılır. Biliyorsunuz ki adıllar (zamirler) karşılıklı konuşmayı hızlandırmak için bize yardım ederler. Örneğin bir İtalyan'a "Günde kaç tane kahve içersin?" diye sorarsanız, "İki tane kahve içerim" demek yerine, "Ondan iki tane içerim" diyecektir. Bir başka deyişle "kahve" sözcüğünü yinelemeyecektir. Bu durum, bize biraz ters gelebilir. "Ne" adılının kullanımı çeviri örneklerimizle kullanımı çok daha kolay anlaşılacaktır.
Örnekler:
Io vorrei del pane. - (Biraz ekmek istiyorum.)
Ne vorrei un chilo. - (Ondan bir kilo istiyorum.)
Quanti tè bevi al giorno? - (Günde kaç tane çay içersin?)
Ne bevo tre. - (Ondan üç tane içerim.)
Vuoi della torta? - (Biraz pasta ister misin?)
Sì, ne voglio una fetta. - (Evet, ondan bir dilim istiyorum.)
"Ne" adılı (zamiri) "molto, tanto, nessuno, poco" gibi belgisiz adıllarla kullanılması durumunda, nesnenin miktar ve cinsiyetine göre çekimlenme zorunluluğu vardır.
Quante albicocche mangi al giorno? - (Günde kaç kayısı yersin?)
Ne mangio molte. - (Ondan çok yerim.)
Quanti caffè bevi al giorno? - (Günde kaç kahve içersin?)
Ne bevo pochi. - (Ondan az içerim.)
Quanta frutta mangi al giorno? - (Günde kaç meyve yersin?)
Ne mangio poca. - (Ondan az yerim.)
"Ne" adılı geçmiş zamanla birlikte kullanılması durumunda, "participio passato" nesnenin miktar ve cinsiyetine göre çekimlenir.
Quante mele hai mangiato? - (Kaç tane elma yedin?)
Ne ho mangiate tre. - (Ondan üç tane yedim.)
Quanti caffè hai bevuto oggi? - (Bugün kaç tane kahve içtin?)
Ne ho bevuti due. - (Ondan üç tane içtim.)
Quante albicocche hai mangiato? - (Kaç tane kayısı yedin?)
Non ne ho mangiata nessuna. - (Ondan hiç yemedim.)
"Ne" adılı ile tümce örnekleri:
Non ho comprato quella macchina e me ne pento.
(O arabayı satın almadım ve buna pişmanım.)
Dovresti leggere questo libro; ne vale la pena.
(Bu kitabı okumalısın: buna değer.)
Francesca lavora molto ma non se ne lamenta.
(Francesca çok çalışıyor ama bundan şikayet etmiyor.)
Luigi arriverà in tempo, ne sono sicuro.
(Luigi zamanında gelecek, bundan eminim.)
Domandate a Roberto; io non ne so nulla.
(Roberto'ya sorun; ben onunla ilgili hiçbir şey bilmiyorum.)
Giulia voleva andare a Roma. Te ne ha parlato?
(Giulia Roma'ya gitmek istiyordu. Sana bundan söz etti mi?)
Non voglio restare qui, io me ne vado.
(Burada kalmak istemiyorum, ben buradan gidiyorum.)
Quando torni da Milano? - (Milano'dan ne zaman dönüyorsun?)
Ne torno domani. - (Oradan yarın dönüyorum.)
Giulia voleva andare a Roma. Te ne ha parlato?
(Giulia Roma'ya gitmek istiyordu. Sana bundan söz etti mi?)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder