4 Ağustos 2017 Cuma

Piacere - Hoşa gitmek / Hoş gelmek

"Piacere" eylemi "hoşa gitmek, hoş gelmek" anlamlarında kullanılır. Bir şeyi beğendiğimizde ya da beğenmediğimizde bu eylemi kullanırız. Bu eylemin kullanımı bize biraz ters gelebilir. Örneğin Türkçede, "kahve severim" denirken, İtalyancada ise "mi piace il caffè", (kahve hoşuma gider ya da kahve bana hoş gelir) denir. Dolaylı adıllarla (zamirlerle) kullanılan bu eylem, tekil olarak "piace", çoğul olarak ise "piacciono" biçiminde çekimlenir. Öncelikli olarak, "piacere" eyleminin dolaylı adıllarla nasıl çekimlendiğini görelim, ardından da tümce örneklerimize bakalım.

Piacere eyleminin dolaylı adıllarla (zamirlerle) tekil olarak çekimlenmesi:

a me piace / mi piace - bana hoş geliyor
a te piace / ti piace - sana hoş geliyor
a lui piace / gli piace - ona hoş geliyor (erkek)
a lei piace / le piace - ona hoş geliyor (kadın)
Le piace - size hoş geliyor (resmî)
a noi piace / ci piace - bize hoş geliyor
a voi piace / vi piace - size hoş geliyor
a loro piace / gli piace - onlara hoş geliyor


Piacere eyleminin dolaylı adıllarla (zamirlerle) çoğul olarak çekimlenmesi:

a me piacciono / mi piacciono - bana hoş geliyorlar
a te piacciono / ti piacciono - sana hoş geliyorlar
a lui piacciono / gli piacciono - ona hoş geliyorlar (erkek)
a lei piacciono / le piacciono - ona hoş geliyorlar (kadın)
Le piacciono - size hoş geliyorlar (resmî)
a noi piacciono / ci piacciono - bize hoş geliyorlar
a voi piacciono / vi piacciono - size hoş geliyorlar
a loro piacciono / gli piacciono - onlara hoş geliyorlar


Örnek tümceler:

Mi piace imparare l'italiano. - İtalyanca öğrenmek hoşuma gider.
Ti piace il film? - Film hoşuna gidiyor mu?
Le piace ballare? - Dans etmek hoşunuza gider mi? (resmî)
Ci piace l'ultimo libro di Halil İnalcık. - Halil İnalcık'ın son kitabı hoşumuza gidiyor.
Vi piace la Turchia? - Türkiye hoşunuza gidiyor mu?
Sì, ci piace molto la Turchia. - Evet, Türkiye çok hoşumuza gidiyor.
Gli piace molto il gelato. - Dondurma onun çok hoşuna gider.

Örnek tümceler:

Non mi piacciono le scarpe. - Ayakkabılar hoşuma gitmiyor.
Ti piacciono queste canzoni? - Bu şarkılar hoşuna gidiyor mu?
No, non mi piacciono per niente. - Hayır, hiç hoşuma gitmiyor.
Questa situazione non ci piace per niente. - Bu durum hiç hoşumuza gitmiyor.
Sono sicuro che ti piacerà la pasta. - Makarnanın hoşuna gideceğine eminim.
Vedrai che gli piacerà molto questa borsa. - Göreceksin ki bu çanta onun çok hoşuna gidecek.
Gli piaceva andare a cavallo. - Ata binmek hoşuna gidiyordu.

Örnek tümceler:

A voi piace il vostro lavoro? - İşiniz hoşunuza gidiyor mu?
A loro piacciono le canzoni di Hadise - Hadise'nin şarkıları onlara hoş gelir.
A Luca non piace vivere qui. - Burada yaşamak Luca'ya hoş gelmiyor.
A lei piace giocare a tennis. - Tenis oynamak ona hoş gelir.
A te piaccio? - Hoşuna gidiyor muyum?
Sì, a me piaci molto. - Evet, çok hoşuma gidiyorsun.
A me piacciono i fiori. - Çiçekler hoşuma gider.

Verdiğimiz örneklerde de gördüğünüz gibi, "piacere" eylemini iki türlü de kullanabilirsiniz.

Örnek:

A me piace molto viaggiare.
Mi piace molto viaggiare.

Seyahat etmek çok hoşuma gider.

A me piacciono i film di Sylvester Stallone.
Mi piacciono i film di Sylvester Stallone.

Sylvester Stallone'nin filmleri hoşuma gider.

Piacere eyleminin geçmiş zamanda "essere" yardımcı eylemiyle kullanımına örnekler:

Mi è piaciuta la macchina. - Araba hoşuma gitti. (Dişil ve tekil nesne)
Mi è piaciuto il libro. - Kitap hoşuma gitti. (Eril ve tekil nesne)
Mi sono piaciute le lasagne. - Lazanya hoşuma gitti. (Çoğul ve dişil nesne.)
Mi sono piaciuti gli spaghetti. - Spagetti hoşuma gitti. (Eril ve çoğul nesne)

Not: Piacere, "avere" yardımcı eylemiyle birlikte kullanılmaz.